Öğrenci adı verilen şahıslar,genellikle sürüler halinde dolaşıp, “okul” adı verilen barınakların,”sıra” denilen oyuklarında yaşarlar.Tek başlarınayken zararsız olmalarına karşın,toplu haldeyken önlerine çıkanların kollarını,bacaklarını koparabilirler.
Öğretmenler tarafından her ne kadar evcilleştirilmeye çalışılmışsa da başarı kaydedilememiştir.Bu yüzden bu yaratıklarla ilgilenenlerin,onlara uzaktan bakmaları kendi menfaatlerinedir.Yapılan pek çok araştırmalara rağmen, öğrencilerin tarihi hakkında gerekli bilgilere sahip olunamamıştır.
Bilginler,tuvaletlerin duvarlarına ve kapılarına işlenen resimlerin,yazılan özlü sözlerin,büyük ve ince birer sanat eseri olduğu kanısındadırlar.Sıraların üzerine kazınan tablet yazıları da hala çözülememiştir.Antropologların yaptığı çeşitli çalışmalarda,öğrencilerin beyinlerinin gittikçe küçüldüğü,çenelerinin ise evrimleşerek gittikçe genişlediği saptanmıştır.Bir rivayete göre,aralarında İNEK diye tabir edilen de ders çalışanları bile vardır.
Tuvaletlere yapılan ani baskınlarla,VAHŞİ VE SORUMSUZCA avlanan öğrencilerin soyu,üzülerek söylemekteyiz ki tükenmektedir.
|
